CUMHURIYET AHLAK ÜSTÜNLÜĞÜNE DAYANAN BİR ÜLKÜDÜR, CUMHURİYET ERDEMDİR

Kemalizm yaşanarak oluşmuş bir ideolojidir

Kemalizm tamamen toplum için var olmuş ve var olacak olan bir ideolojidir. Özgür, bilimsel ve akılcı bir toplumu hedeflediği, deneyci, çoğulcu ve pragmatist bir ideoloji olduğu için halkın taleplerine anında cevap vermiş ve verecektir. Tamamen toplumun iradesiyle, ve halkın olayları yaşaması ve yaşadığı olaylardan ders çıkarmasıyla ve çağın dinamiğiyle oluşmuş bir düşünce sistemidir. Totaliter rejimler gibi baskıcı ve yayılmacı değildir.

Deneyci olduğu ve sert doktrinleri olmadığı için iç çelişkileri yoktur. Diğer ideolojiler görünürde teorik olarak zengin görünmelerine karşın, bir halkın yaşadıklarından ve deneyimlerinden çıkmadıkları için, ve sadece kişi veya kişilerin teorik dogmaları oldukları için, pratik uygulamada bir çok tehlikeli çelişkiler içine düşmüşlerdir ve yok olmaya mahkumdurlar.

Kemalizm’in temelinde özgürlük ve barış yatar (yurtta sulh, cihanda sulh). Kemalizm özgür, akılcı, çağdaş, araştırmacı ve eşitlikçi birey yetiştirmeyi amaçlar. Kemalizm toplumun yönlendirdiği bir ideoloji olarak özgür, bilimsel ve akılcı bireylere emanet edilmesi gereken bir ideolojidir.

Kemalizm’e karşı yapılan tüm saldırılar, nafiledir. Halkımızın savaş ile yok edilemeyeceğini Kurtuluş Savaşımız sonrası anlayan kapitalist ve emperyalist güç odakları, Kemalist sistemin ancak ve ancak dogmalara inanan ve onlar ile yaşayan çağ dışı cahil bir toplumun yaratılması ile mümkün olacağını görmüşlerdir. Bu nedenle ülkemizdeki Müslümanlık ile uzaktan yakından ilgisi olmayan dini akımların ve toplulukların güçlenmesi için çalışmaktadırlar. Halkımızı kamplara ayırmak için din konusunun yanı sıra çokkültürlülük kandırmacasını da topluma enjekte etmişlerdir.

Ben akılcı, çağdaş, araştırmacı, özgür, eşitlikçi, barışcı, laik, paylaşımcı, tam bağımsız yaşam tarzını halkımın yaşam tarzı olarak görüyor ve bu yaşam tarzını düzenleyen ideolojinin adına Kemalizm diyorum. Kemalizm, halkın yaşadıklarından, çektiği acılardan ve geleceğe umutla bakışından doğmuş olan ve daha kısa bir anlatım ile yaşanarak oluşmuş bir ideolojidir. Bu nedenle dünyadaki tek gerçekçi ideolojidir. Hiçbir kişinin veya zümrenin kendi çıkarları doğrultusunda teori zeminide oluşturduğu uydurma bir ideoloji değildir. Ben bu ideolojiye Kemalizm diyorum, çünkü bu ideolojiyi en güzel ve anlamlı olarak bu kelime tarif ediyor. Çünkü bu ideoloji ne sosyalizmdir, ne komunizm ne de faşizm ve emperyalizm. Kemalizm, halkımızın karakterini yansıtan bir ideolojidir ve her bir bireyinin tam bağımsız olmasını hedefleyen yaşanan ve yaşanacak olan tarihimizin garantisidir, hedefidir.

Doç. Dr. Uğur KOCA




O Bir "Kalem" idi

Bazı çevreler bugünlerde yaşadığımız sorunların Cumhuriyet’in kuruluş ideolojisinden kaynaklandığını yazıyor, söylüyor! Bunu yaparken tarihi eğip büküyor; yarım yamalak bilgileriyle büyük sonuçlara varıyor. Yapmak istedikleri mevcut iktidarın “resmi tarihini” oluşturmak. Peki, Cumhuriyet tarihinde kimlerin üreten “Kalem”; kimlerin sürekli satıp savuşturan ve mülk kalmayınca umudunu dışa bağlayan “Silgi” olduğunu öğrenmek ister misiniz?

Tarih 16 Ağustos 1838.
Sadrazam Reşid Paşa, İngiliz elçisi Lord Stratford Canning ile Osmanlı- İngiliz ticaret antlaşmasını imzaladı. Antlaşmayla Osmanlı, iç pazarını tümüyle yabancılara açtı. “Devletçi ekonomiyi” rafa kaldırdı; gümrük vergilerini düşürdü; Osmanlı’yı ucuz ithal mallar cenneti yaptı. On binlerce küçük esnaf iflas etti.
Bir yıl sonra; açık pazar haline getirilen ekonomik düzenin gerekli kıldığı mali, idari reformları Tanzimat Fermanı’yla gerçekleştirildi.
Sonuç: 1814’de bir İngiliz Sterlini 23 Osmanlı kuruşuydu; 1839’da bir İngiliz Sterlini 104 Osmanlı kuruşu oldu!
Osmanlı nüfusu giderek yoksullaşırken, küçük bir azınlık alafranga yaşamın getirdiği tüketime yöneldi. “Araba Sevdası” başladı.
O sırada Avrupa sermayesinde de yapısal dönüşüm yaşandı. Mali sermaye büyük güç haline geldi. Bu durum Osmanlı gibi ülkelere sermaye akımını hızlandırdı.
Osmanlı da gerek savaş, gerek tüketime yönelik yeni yaşam tarzı nedenleriyle hep borçlandı. İhtiyacı olan parayı Avrupa para piyasalarından buldu.
Avrupalı kendi ülkesindeki yüzde 3–4 gibi düşük faiz gelirleri yerine, yüzde 11–12 gibi yüksek faiz veren İstanbul borsasına yöneldi. (Bugüne ne kadar benziyor!)
Sonucu tahmin etmişsinizdir; Osmanlı 1875’de faiz borçlarını ödeyemeyeceğini açıkladı. Avrupa ayağa kalktı. (Bu borcu kimin ödediğini biraz sonra okuyacaksınız!)
Osmanlı’nın iflasından iki ay sonra, önce Bulgarlar sonra Sırplar ayaklandı.
İngilizler, Sadrazam Nedim Paşa aracılığıyla Rusya’ya yakınlaşan Sultan Abdulaziz’i Harp Okulu öğrencilerinin de katıldığı askeri darbeyle tahtan indirdi.
Darbeler, iktidar değişiklikleri, reformlar Osmanlı’ya “ilaç” olmadı. Süreç I. Dünya Savaşı sonuna kadar uzadı. Çünkü emperyal güçler Osmanlı’yı nasıl paylaşacaklarına karar verememişti. Sonra ne olduğunu biliyorsunuz…

Cumhuriyet kalıplaşmış
övgülerle kurulmadı

Savaş sonucunda, Osmanlı’nın ordusu dağıtılmıştı; ne kara ordusu kalmıştı ne hava ne de deniz gücü. 325 bin şehit, 400 bin yaralı, 250 bin esir ve kayıp vardı.
Ankara’da ise…
Silah yoktu. Para yoktu. Döviz yoktu. Hisse senedi-tahvil yoktu. Borç alacak kimse de yoktu.
Bu nedenledir ki…
Apoletleri sökülmüş, maaşına el konulmuş Mustafa Kemal, kongre için Anadolu’nun tozlu yollarına düştüğünde, erzakında 20 yumurta, 1 okka peynir ve sadece 20 ekmeği vardı.
Karşısında sadece yedi düvel yoktu. Hani diyorlar ya, “Mustafa Kemal’i Anadolu’ya para verip gönderen Sultan Vahdettin’dir!”
Peki Saray, Düyun-u Umumiye’den 900 bin lira ve Osmanlı Bankası’ndan 1.340 bin lira borç alıp kurduğu Kuvay-i İnzibatiye’yi niye ulusalcıların üzerine sürdü? Neyse, böylesi saçmalıklara inanan var mı?
Mustafa Kemal tarihin yönünü bu şartlarda değiştirdi.
Fakat savaştan yeni çıkmış, hiçbir alt yapısı olmayan yeni ülke ekonomisi nasıl inşa edilecekti?
Geliniz son yıllarda hep gözden kaçırılan bir ekonomik gerçeğin peşine düşelim…

BAĞIMSIZLIK=DENK BÜTÇE

Falih Rıfkı Atay diyor ki: “Bilmiyorduk; bir bilen ve öğreten de yoktu. Herkes şaşırtıcı ve umut kırıcıydı. Nasihat verenleri dinlesek, kollarımızı kavuşturup bir asır beklemeliydik. Aldanmak, avlanmak, yaptığımızı bozmak veya kullanmamak hepsi hesaptaydı. Her şey yapılmalı ve yapılanların sahibi bu millet olmalıydı.”
Sadece Batı dayatması programları reddetmediler; onlara göre denk bütçe bağımsızlık demekti.

Yıl: 1923
-Kapitülasyonlar kaldırıldı.
-Osmanlı’nın borçları (1854 itibariyle) kabul edilip yıllar içinde ödenmesine karar verildi. Osmanlı dönemi iç borçlar ve Kurtuluş Savaşı’nda yapılan “Tekalifi Milliye” denilen borçlar da ödenecekti.
-Ergani Bakır Madeni’nin devlet tarafından işletilmesine karar verildi.
-Atatürk, Hindistan’dan kendi şahsına gönderilen paralarla İş Bankası’nı kurdurdu.
-Savaş yorgunu köylüye 8 milyon lira kredi dağıtıldı.

Yıl 1924

-Bütçenin önemli gelirlerinden olan ancak köylüyü ezen, geleneksel Osmanlı Aşar Vergisi kaldırıldı.
-1937 yılına kadar aralıklarla sürecek Kürt isyanları, Şeyh Said ayaklanmasıyla başladı.
-İstanbul’dan kalkan deneme uçağı 3 saat sonra Ankara’ya indi.
-Üstünde Türkiye Cumhuriyeti yazan madeni 10 kuruşluk paralar tedavüle çıktı.
-Samsun-Çarşamba demiryolu temeli atıldı.

Yıl: 1925

-Son 30 yılda kaçakçı-kolcu çatışmalarında 400 bin kişinin öldüğü Tütün Rejisi Fransızlardan alınarak lağvedildi.
-Ankara-Yahşiyan; Kütahya-Tavşanlı demiryolu açıldı.
-Sanayi ve Maadin Bankası kuruldu.
-Atatürk, -köylülere örnek olması için- kendi parasıyla Atatürk Orman Çiftliği yapılmasını sağladı.
-İzmir Liman ve Körfez İşleri İnhisarı TAŞ kuruldu.
-Menderes köprüsü üzerine ilk betonarme köprü yapıldı.

Yıl: 1926

-Emlak ve Eytam Bankası kuruldu.
-Kayseri’de uçak fabrikası açıldı.
-Alpullu şeker fabrikası açıldı.
-Uşak şeker fabrikası açıldı.
-Samsun limanının inşaatına başlandı.
-Samsun-Kavak demiryolu açıldı.
-Serbest bölge kurma girişimlerine başlandı.

Yıl: 1927

Sayım yapıldı. Nüfus 13.5 milyon. Bunun yüzde 83.7’si köyde yaşıyor. Okuryazar oranı yüzde 11 idi.
-Bursa dokumacılık fabrikası açıldı.
-Yerköy-Kayseri; Ankara-Kayseri; Samsun-Amasya; Samsun-Havza demiryolu açıldı.
-Devlet demiryolları ve limanları idaresi kuruldu.
-Bünyan dokuma fabrikası açıldı.
-Cumhuriyet’in ilk kağıt paraları tedavüle çıktı.
-Ankara radyosu yayına başladı.

Yıl: 1928

-Ankara çimento fabrikası açıldı.
-Amasya Zile; Kütahya-Tavşanlı demiryolu açıldı.
-Sirkeci-Haydarpaşa arasında feribot seferi başladı.

WALL STREET KRİZİ


Türkiye daha savaş ekonomisinin ağırlığından kurtulamadan, 1929 dünya (Wall Street) büyük ekonomik kriziyle sarsıldı. Krizin etkisine bir örnek vermeliyim: İlkel geleneksel teknikten kurtarılması için makine ithaline büyük kolaylıklar sağlandı. Bunun sonucu 1929’a kadar Türkiye’ye 2500 traktör girdi. Fakat krizden sonra büyük düşüş yaşandı. Makine ithali 1928’de 2 milyon 298 bin lira iken 1933’te 224 bin liraya kadar düştü!

Yıl: 1929

-İstanbul’da otomobil fabrikası kuruldu.
-Zirai Kredi Kooperatifleri’nin kurulmasına karar verildi.
-Ankara demiryolu hattı ve Haydarpaşa Limanı millileştirildi.
-Doğu Anadolu’da Muhtaç Çiftçilere Arazi Tevziine (toprak reformuna) karar verildi.
-Mersin-Adana demiryolu Fransızlardan satın alındı.
-Ankara-İstanbul arasında telefon bağlantısı kuruldu.

Yıl: 1930

-Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti kuruldu; ilk üyesi Mustafa Kemal oldu.
-Kayseri-Şarkışla; Ankara-Sivas; Emirler-Balıköy; Bolkuş-Filyos; Zile-Kunduz demiryolu açıldı.
-Türk parasını koruma kanunu çıktı.
-Batı’nın “kuramazsınız” dediği Merkez Bankası kuruldu.
-İstanbul Galata Köprüsü’nden geçiş ücreti alınması kaldırıldı.
-Düyun-u Umumiye binası hükümete teslim edildi.

Yıl: 1931

-Devletçilik ilkesi sadece CHP’nin altı oku olmadı; Anayasa’ya da girdi.
-Ankara’da Ziraat Kongresi toplandı.
-İthalatın sınırlandırılmasına karar verildi.
-Malatya-Doğanşehir; Mudanya-Bursa demiryolu yapıldı.
-Kelkit Irmağı üzerine Akçağıl Köprüsü yapıldı.

Yıl: 1932

-Tütün Kongresi toplandı.
-Kütahya-Balıkesir; Samsun-Sivas; Kunduz-Kalın; Ulukışla-Niğde demiryolu yapıldı.
-Türkiye Sanayi Kredi Bankası kuruldu.

Yıl: 1933

-Samsun-Çarşamba; Adana-Fevzipaşa tren hattı satın alındı.
-Afyon-Antalya demiryolu yapıldı.
-Mevduat Koruma Kanunu kabul edildi.
-Sümerbank faaliyete geçirildi.
-Tefecilerle mücadele etmek için Halk Bankası kuruldu.
-Denizyolları devletçe işletilmeye başlandı.
- Eskişehir şeker fabrikası açıldı.
- İzmir Rıhtım Şirketi devletçe satın alındı.
-Ankara-İstanbul tarifeli uçak seferi başladı.

DEVLET BABA DÖNEMİ

Cumhuriyet kadrolarının tüm çabalarına rağmen, Osmanlı’dan beri sürüp gelen dışa bağımlılık, ulusal özel sektörün bir türlü geliştirilmemiş olması, sanayinin kurulmasına pek olanak vermedi. Bu da devlet eliyle gerçekleştirildi.

Yıl: 1934

-Sovyetler Birliği ile kredi antlaşması imzalandı
-Ankara, Sivas, Konya, Eskişehir’de buğday siloları inşasına başlandı.
-Kayseri uçak fabrikasında yapılan 6 uçak Ankara’ya uçtu.
-Bursa’da süt tozu fabrikası açıldı.
-Bakırköy bez fabrikası açıldı. Konya Ereğli’de bez fabrikasının temeli atıldı.
-İzmit kağıt fabrikası kuruldu.
-Zonguldak’ta kömür yıkama fabrikası işletmeye açıldı; Antrasit fabrikasının temeli atıldı.
-Keçiborlu kükürt fabrikası işletmeye açıldı.
-Isparta gülyağı fabrikası işletmeye açıldı.
-Kayseri mensucat fabrikası kuruldu.
-Halk için ucuz ve dayanıklı ayakkabı üretmek amacıyla Beykoz fabrikası kuruldu.
-Turhal şeker fabrikası işletmeye açıldı.
-Afyon-Antalya; Diyarbakır-Fevzipaşa; Ortaköy-Bolkuş; Fırat-Yolçatı demiryolu yapıldı.
-Üsküdar-Kadıköy tramvay hattının ilk denemesi yapıldı.

Yıl: 1935

-İstanbul liman şirketi devletçe satın alındı.
-Aydın demiryolu hattı devletçe satın alındı.
-Gediz ve Göksu nehirleri üzerine köprüler inşa edildi.
-Maden Teknik Arama Enstitüsü ve Elektrik İşleri Etüt İdaresi kuruldu.
-Etibank kuruldu.
-Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi kuruldu.
-Diyarbakır-Fevzipaşa; Fevzipaşa-Ergani; Ergani-Osmaniye; Çankırı-Atkaracalar; Sıvas-Eskiköy demiryolu yapıldı.
-Tarım Satış Kooperatifleri kuruldu.
-Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası işletmeye açıldı.
-Ankara’da fındık kongresi toplandı.
-Nazilli basma fabrikası kuruldu.
-İstanbul telefon şebekesi devlet tarafından satın alındı.
-Ankara-Zonguldak telefon hattı açıldı.
-Ankara’da gaz maskesi fabrikası kuruldu.

Yıl: 1936

-Ankara’da Endüstri Kongresi toplandı.
-Deutsche Bank’ın elindeki Ergani Bakır Madeni İşletmesi satın alındı.
-Ankara Çubuk Barajı yapımına başlandı.
-İzmir havagazı şirketi devletçe satın alındı.
-İzmit’te ikinci kağıt fabrikasının temeli atıldı.
-Ereğli kömür işletmesi devletçe satın alındı.
-Erzurum-Sivas; Afyon-Karakuyu; Isparta-Bozönü; Eskiköy-Çetinkaya; Yazıhan-Hekimhan demiryolu yapıldı.
-İlk kömür treni Ankara’ya geldi.
-Edirne-Sirkeci demiryolu hattı ve Şark Demiryolları devletçe satın alındı.
-Gaziantep buz fabrikası açıldı.
-Bursa’da Hasanpaşa Köprüsü yapıldı.
-İstanbul Haliç üzerine köprü inşaatı temeli atıldı.

Yıl: 1937

-Ormanlar devletleştirildi.
-Atatürk çiftliklerini devlete bağışladı.
-İlk Türk gemisi Belkıs denize indirildi.
-İlk Türk denizaltının yapımına başlandı.
-Karabük Demir Çelik Fabrikası’nın temeli atıldı.
-Konya bez fabrikası açıldı.
-Malatya bez fabrikasının temeli atıldı.
-Türkiyle Cumhuriyeti Ziraat Bankası kanunu kabul edildi.
-Hükümetçe satın alınan, Toprakkale-Payas; Islahiye- Meydanıekbaz işletmeye açıldı.
-Denizbank kuruldu.
-Kadıköy su şirketi devletçe satın alındı.
-İstanbul-Edirne karayolu açıldı.
-Burhaniye-Ayvalık yolu; Sakarya Nehri, Fırat Nehri, Kızılırmak Nehri ve Murat Irmağı üzerine köprüler yapıldı.
-Diyarbakır-Cizre; Hekimhan-Çetinkaya; Zonguldak-Çatalağzı demiryolu yapıldı.
-Telsiz kanunu kabul edildi.
-Türk Hava Yolları İstanbul-Bükreş arasında ilk uçak seferi yapıldı.

Yıl: 1938

-Gemlik suni ipek fabrikası açıldı
-Bursa merinos fabrikası açıldı.
-Divriği demir madenleri işletmesi faaliyete geçti.
-İzmir Telefon Şirketi devletçe satın alındı.
-İstanbul Elektrik Şirketi devletçe satın alındı.
-Sermayesi devlet tarafından verilen KİT’ler kuruldu.
-Toprak Mahsulleri Ofisi kuruldu.
-İzmir klor fabrikası kuruldu.
-Ankara-Erzurum tren hattı Erzincan’a ulaştı.
-1923-38 yılları arasında topraksız köylüye toplam 708 bin hektar toprak dağıtıldı.
-Ve Mustafa Kemal vefat etti.
O bir “kalem” idi.
Türkiye bugün “kalemler” ile “silgilerin” çatışmasına sahne olmaktadır!

Soner Yalçın
27 Şubat 2010
www.odatv.com

Türk İnkılabı nedir?

Atatürk kendi eseri olan Buyuk Turk Inkılabı'nın belirli niteliklerini 5.12.1925 de Ankara hukuk Fakültesi’nin açılışında şu sözlerle anlatmıştır:

“Türk İnkılabı nedir? Bu inkılap kelimenin vehleten (ilk anda) ima ettiği ihtilal manasından başka ondan daha geniş bir tahavvülü (1) ifade etmektedir. Milletin mevcudiyetini idame etmek için fertler arasında düşündüğü müşterek rabıta, asırlardan beri gelen şekil ve mahiyetini değiştirmiş, yani millet dini ve mezhebi irtibat yerine Türk Milliyeti rabıtasıyla efradını toplamıştır.”
“Altı sene Zarfında büyük milletimizin hayat cereyanında vücuda getirdiği bu tahavvüller herhangi bir ihtilalden çok fazla yüksek olan muazzam inkılaplardandır”.
“Çok milletlerin kurtuluş ve yükseliş mücadelesinde mütehevvir  oldukları görülmüştür. Fakat bu tehevvür (3)   Türk Milletinin şuurlu tehevvürüne benzemez”.

(1) tahavvül: Bir durumdan başka bir duruma geçme, değişme, değişkenlik, dönüşme, dönüşüm.
(2) mütehevvir: Öfkeli, kızgın.
(3) tehevvür: Öke, kızgınlık.