CUMHURIYET AHLAK ÜSTÜNLÜĞÜNE DAYANAN BİR ÜLKÜDÜR, CUMHURİYET ERDEMDİR

Atatürk'ten Güncel

Milletin başına taç ettiği adamlar hakkında

Muhterem Milletim'e şunu tavsiye ederim ki; sinesinde yetiştirerek başına taç ettiği adamların kanındaki ve vicdanındaki cevheri asliyi çok iyi tahlil etmek dikkatinden, bir an tevakki etmesinler...


Din Oyunu Aktörleri marifetleri hakkında

İnsanlıkta; dini ihtisas ve derin dini bilgilere sahip olup, her türlü BOS iNANISLARDAN sıyrılarak, GERÇEK ILIM VE FENNIN NURLARI ILE TEMIZ VE MÜKEMMEL OLUNCAYA KADAR, din oyunu aktörlerine her yerde rastlanacaktır.

Bizi yanlış yola sevk eden kötü yaradılışlılar, bilirsiniz ki, çoğu zaman din perdesine bürünmüşler, saf ve temiz halkımızı hep dini kural sözleriyle aldata gelmişlerdir. Tarihimizi okuyunuz dinleyiniz... görürsünüz ki, milleti mahveden, esir eden, harap eden kötülükler hep din perdesi arkasındaki dinsizlik ve kötülükten gelmiştir. Onlar her türlü hareketi dinle karıştırırlar.


Türk Milletinin Geleceği / Türklügün Evrensel Vazifesi hakkında

Büyük Türk Milleti,

On beş yıldan beri giriştiğimiz işlerde muvaffakiyet vaat eden çok sözlerimi işittin. Bahtiyarım ki, bu sözlerimin hiçbirinde, milletimin hakkımdaki itimadını sarsacak bir isabetsizliğe uğramadım. Bugün, aynı iman ve katiyetle söylüyorum ki, milli ülküye, tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milletinin büyük millet olduğunu, bütün medeni alem, az zamanda bir kere daha tanıyacaktır. Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki inkişafıyla, atinin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır.

Ortak Vicdan ve Milli Namus Hakkında

Ben ve benim gibi birçok vatandaş, arkadaş, kardeş, vatan felakete düştüğü zaman, vicdanen, namusen, haysiyeten, yükümlü bulundukları vazifeyi yapmak mevkiinde kaldılar. Bunu elbette yapacaklardı. Yapmaları mecburi idi. İnsani idi. Milli namus gereği idi. Hal böyleyken ben bu mukaddes esasların dışında hareket edebilir miydim? Efendiler, elbette edemezdim. Türk milletinin hakiki hiçbir ferdi bu gereklerin haricinde hareket edemezdi. Ben elbette bu elim manzara karşısında vicdanımın emirlerine muhalif, milli namusumuza aykırı hareket edemezdim. Mensup olmakla övünç duyduğum yüksek topluluğun yüksek haysiyetine elbette aykırı hareket edemezdim. Bence mensubiyetiyle övündüğüm milletin hiçbir ferdi, bu namus gereğinden asla sapmamıştır. Eğer bundan müstesna gösterilenler varsa, aziz ve namuslu vatandaşlar emin olunuz ki; onların kalp ve vicdanları, milletimizin müşterek temiz vicdanından hiç ilham almamış kapkara sefil vicdanlardır…” 1925

Milletimizi ve Ülkemizi Parçalamaya Çabalayanlar Hakkında





Cumhuriyetimizin Tüm Kalelerinin Zaptedişi Hakkında

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927

Anlamlı - şuurlu yaşamak hakkında

Yaşayan her şey bazı izler bırakır... Bzi onlardan bir anlam çıkaracak kadar zeki isek, bu izlerin bir anlamı olur!