• Bizim görüşümüz-ki halkçılıktır– kuvvetin, kudretin, egemenliğin, yönetimin doğrudan doğruya halka verilmesidir, halkın elinde bulundurulmasıdır. 17. 07. 1920, T.B.M.M.
• Zannederim bugün ki varlığımızın asıl niteliği, milletin genel eğilimlerini ispat etmiştir, o da halkçılıktır ve halk hükümetidir. Hükümetlerin halkın eline geçmesidir. 1920,T.B.M.M.
• Halkçılık, toplumsal düzenin çalışmasına, hukukuna dayandırmak isteyen bir sosyal sistemdir. Efendiler biz bu hakkımızı korumak, istiklâlimizi emin bulundurabilmek için genel kurulumuzca, milli kurulumuzca bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı milletçe savaşmayı gerekli gören bir yolu takip eden insanlarız. (1921)
• İç siyasetimiz de ilkemiz olan halkçılık, yani milletin bizzat kendi geleceğine sahip olması esası anayasamız ile tespit edilmiştir. (1921)
• Halkçılık teşkilâtı en ufak daireye kadar yaygınlaştırıldığı takdirde sonucun daha büyük ve verimli olacağına şüphe yoktur. Memleket ve milletin içinde bulunduğu zorlukları ve harp halini de düşünürsek meclisin çalışmalarının sonucu ve oradaki başarısını takdir etmemek mümkün değildir. 1922, Vakit Başyazarı Ahmet Emin İle Görüşme.
• Milletler, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahigereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir... Ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki;bu kararlar milletin yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlarverebilir."(1924)
• Bizim İdare şeklimize bir ad koymamış bulunmamızı, içimizden eleştirenler
var!..
Bunlar "Bu idare, demokrat bir idare midir, Sosyalist bir idare midir, yani
şimdiye kadar okuduğumuz kitaplarda adı konmuş, tanımı yapılmış idare
şekillerinden hangisine girer?" buyurdular...
DOĞRU!.. Kitaplarda adı konmuş, tanımı verilmiş yönetimlerden hiç birine
benzemez bir idaredir!.
Gelgelelim, MİLLİ HAKİMİYET'i, MİLLİ İRADE'yi gerçekleştiren biricik İDARE
de budur!.. Bu nitelikte bir yönetimdir!.
İDARE şeklimizi adlandırmamız gerekirse, HALK İDARESİ diyebiliriz!..
HALK HAKİMİYETİ deriz!..
Söyleyin efendiler, çekinmeden!.. HALKÇILIK deyin!..
DEMOKRASİ'ye benzemiyormuş!... SOSYALİZM'e benzemiyormuş!..
Efendiler!..
Biz, BENZEMEMEK'le, BENZETMEMEK'le gurur duyarız!..
Çünkü BİZ BİZE BENZERİZ, efendiler!..*
(1.12.1921)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder