• HERTURK FERDININ SON NEFESI, TURK ULUSUNUN NEFESININ SONMEYECEGI, ONUN EBEDI OLDUGUNU GOSTERMELIDIR. YUKSEK TURK! SENIN ICIN YUKSEKLIK HUDUDU YOKTUR. ISTE PAROLA BUDUR.'' (11 Ocak 1935, Mulkiye Mektebi Ogrencilerine)
• Ulusumuz davranışlarında ve gayretlerinde sarsılmaz bir bütünlük gösterdiği için başarılı olmuştur.
• Yıllar geçtikçe, ulusal ülkü verimleri, güvenle çalışmada, ilerleme hevesinde, millî birlik ve millî irade şeklinde, daha iyi gözlere çarpmaktadır. Bu, bizim için çok önemlidir; çünkü, biz, esasen ulusal varlığımızın temelini, ulusal bilinçte ve ulusal birlikte görmekteyiz. (01 Kasım 1936) (Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt I, s.404-405)
• Bir yurdun en değerli varlığı, yurttaşlar arasında milli birlik, iyi geçinme ve çalışkanlık duygu ve yeteneklerinin olgunluğudur. (4 Şubat 1935) (ATATÜRK’ÜN Tamim, Telgraf ve Beyannameleri, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 1991, Cilt IV, s.643)
• Ekseriyetle kendi milletimizi, kendi tarihimizi, kendi an'anelerimizi, kendi hususiyetlerimizi ve ihtiyaclarimizi almaliyiz.
Aydinlarimiz, belki butun cihani tanir, lakin kendimizi bilmeliyiz. Aydinlarimiz, milletimi en mesut millet yapayim der. Baska milletler nasil olmussa oyle yapalim der. Lakin dusunmeliyiz ki, boyle bir kuram hic bir devirde muvaffak olmus degildir. Bir millet icin saadet olan sey, diger bir millet icin felaket olabilir. Ayni sebep ve sartlar birini mesut ettigi halde digerini bedbaht edebilir. Onun icin bu millete gidecegi yolu gosterirken; dunyanin her turlu ilminden, kesiflerinden, ilerlemelerinden istifade edelim. Lakin unutmayalim ki asil temeli kendi icimizden cikarmak mecburiyetindeyiz.(1923, S.D. II. Sf.140)
• Birlik ve beraberlik; ölümden başka her şeyi yener.
• Bir ulus, sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez.
• Bugün vatanımızda bir milli kudret varsa, o cereyan, felaketlerden ders alan ulusun kalp ve dimağından doğmuştur.
• Milli sınırlar içinde bulunan yurt parçaları bir bütündür; birbirinden ayrılamaz.
• Milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlere yem olurlar.
• Tarihimizi tetkik ediniz. Türk’ün çektiği bütün felâketler, maruz kaldığı tehlikeler ve musibetler hep kendi öz benliğini, millî varlığını ihmâl ederek nereden geldikleri ve ne oldukları, hangi nesle mensup bulundukları belirsiz bir takım kimseleri kendilerine reis tanıyarak onların şuursuz bir vasıtası olmak mevkiine düşmüş olmasındandır. (Kılıç Ali, Atatürk’ün Hususiyetleri, s.543)
• Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun, en evvel, herşeyden evvel Türkiye’nin istikbâline, kendi benliğine, millî an’anelerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek lüzûmu öğretilmelidir. (1 Mart 1922 TBMM açış konuşmasından)
Söz söyleyen arkadaşlarımızdan biri bana, nereden ilham ve kuvvet aldığımı sordu. Arkadaşlarımızın sorduğu ilham ve kuvvet kaynağı, milletin kendisidir. Milletin müşterek eğilimi, umumî fikri olduğunu inkâr edenler de vardır. Bu gibileri hepiniz çok işitmişsinizdir. Bu gibiler memleket ve milletle alâkasız, gafil insanlardır. Memleketimizin ve milletimizin başına gelmiş olan bunca felâketler hiç şüphe etmemelidir ki, bu gafil insanların memleketin talihini ve iradesini ellerinde tutmuş olmalarından ileri gelmiştir.
• Söz söyleyen arkadaşlarımızdan biri bana, nereden ilham ve kuvvet aldığımı sordu. Arkadaşlarımızın sorduğu ilham ve kuvvet kaynağı, milletin kendisidir. Milletin müşterek eğilimi, umumî fikri olduğunu inkâr edenler de vardır. Bu gibileri hepiniz çok işitmişsinizdir. Bu gibiler memleket ve milletle alâkasız, gafil insanlardır. Memleketimizin ve milletimizin başına gelmiş olan bunca felâketler hiç şüphe etmemelidir ki, bu gafil insanların memleketin talihini ve iradesini ellerinde tutmuş olmalarından ileri gelmiştir.
Bir topluluğun mutlaka ortaklaşa bir fikri vardır. Eğer bu, her zaman dile getirilemiyor ve belirtilemiyorsa onun yokluğuna karar verilmemelidir. O, yapılan işlerde mutlaka mevcuttur. Varlığımızı, bağımsızlığımızı kurtaran bütün işler ve hareketler, milletin müşterek fikrinin, arzusunun, azminin yüksek belirtisinden başka bir şey değildir.”
(1924 Atatürk’ün Maarife Ait Direktifleri, s. 21-22)
• Milletimiz çok büyüktür. Hiç korkmayalım. O, esaret ve zillet kabul etmez. Fakat onu bir araya toplamak ve kendisine ‘Ey Millet, sen esaret ve zillet kabul eder misin?’ diye sormak lâzımdır. Ben, milletin vereceği cevabı biliyorum... Bizim bildiğimiz hakikatler milletçe de tamamen malûm olunca, onun kararlar bahsinde de bizim gibi düşüneceği neden kabûl edilmemelidir? Ben, bilâkis milletin bu hususta daha salim, daha kat'i kararlar vereceğine kaniim. (1920)
• Türk milletinin kuruluşunda etkili olduğu görülen tabiî gerçekler şunlardır:
a) Siyasî varlıkta birlik
b) Dil birliği
c) Yurt birliği
d) Irk ve menşe birliği
e) Tarihî karabet
f) Ahlâkî karabet
Türk milletinin teşekkülünde mevcut olan bu şartlar diğer milletlerde hepsi birden yok gibidir. Daha umumî bir tarif yapabilmek için diyelim ki; bir topluma millet diyebilmek için bu şartlar, aynı zamanda bütün olarak veya kısmen, bir arada bulunmak lâzımdır. Bütün milletler tamamen aynı şartlar altında teşekkül etmemiş olduklarına göre Türk milletinde yaptığımız gibi, diğer her millet ayrı olarak mütalâa edilmedikçe, milliyet fikrini umumî ve ilmî olarak tarif etmek güçtür.(1930)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder