İngiltere'nin, İstanbul'da göndere çekilmesi planlanan sömürge bayrağının da resmedildiği hatıra mendili, Çanakkale Zaferi'nin önemini çarpıcı biçimde ortaya koyuyor.
Ey Türk, İngiltere'yi asla unutma.. düşmanımız olmakta bugün de aynı.!
*
EMPERYALİST İNGİLTERE!
Emperyalist İngiltere!
Anadolu Ajansı memleketimizin her tarafında yayımladı ve tamim etti.
İstanbul’dan gelen doğru sözlü yolcuları dinleyenler de aktardılar :
Orada, Sultanahmet Meydanı’nda İngilizlerin teşvikiyle görünüşte Sulh Antlaşmasını protesto için, [hakikatte ise, İngiliz himayesini istemek için] bir miting düzenlenmiş…
Hoca Sabi Efendi, filozof Rıza Tevfik Bey gibi huyları ve meslekleri malum, hırsları vicdanlarına galip olan bazı kimseler hitabet kürsüsüne çıkmışlar ve demişler ki:
- İşte görüyorsunuz, memleket Sulh Antlaşması ile parçalanacak. Gelin, hep birlikte İngiltere himayesini [mandasını] isteyelim…
Fakat bu durum karşısında halkın gazabı şahlanmış ve bu zavallı İngiltere dostları kendilerini halkın elinden güç bela kurtarmışlar…
Bu sütunlarda bir kere daha söyledik
Bir kez daha tekrarlıyoruz :
Bu memlekette İngiliz siyasetinin, İngiliz himayesinin savunucuları, ya vicdansız vatansızlardır yahut akılları ve muhakemeleri kıt kimselerdir.
Bundan dolayı biz onları muhatap kabul etmiyoruz…
Biz ancak uyarıldıkları zaman doğru yolu görebilecek olanlara hitap ediyoruz…
Bu siyasetin özü ve esası, Türkiye’yi ezmek ve öldürmektir.
*
Çanakkale Zaferinin 100. Yıl Dönümü
18 Mart 1915'te ecdadımız, var güçleriyle Çanakkale'yi geçmeye çalışan İtilaf Devletleri'ne karşı 250 bin şehit vererek canları pahasına Anadolu'yu savunarak asla unutulmayacak büyük bir destan yazdı.
Ecdadımızın bundan tam 100 yıl önce Çanakkale'de yazdığı büyük destanın yıldönümü törenlerle anılıyor. Türkiye'nin dört bir yanında düzenlenen törenlerde, Çanakkale'de işgal kuvvetlerine aman vermeyen kahraman Osmanlı Ordusu'nun şehitleri rahmetle yâd ediliyor.
1. Dünya Savaşı sırasında 1915–1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında yapılan Çanakkale Savaşı'nda şanlı Türk Ordusu, bundan 100 yıl önce bir destan yazdı.
İngiltere ve Fransa'nın başını çektiği İtilaf Devletleri ellerinde bulundurdukları teknolojik imkânları ve askeri güçleriyle Çanakkale Boğazı'na yüklendi ancak yürekleri imanla çarpan Mehmetçiğin destansı direnişini kıramadı. 18 Mart 1915'te ecdadımız, dünyanın en güçlü devletlerine karşı Anadolu'yu 250 bin şehit vererek canları pahasına savunarak asla unutulmayacak büyük bir destan yazdı. 'Çanakkale geçilmez'
1. Dünya Savaşının başlamasının akabinde Almanya ve Osmanlı İmparatorluğu arasında ittifak anlaşması imzalanmış, Alman donanmasına ait iki gemiye Osmanlı bayrağı çekilerek Rus limanları bombalanmıştır. Bunun üzerine Rusya İtilaf Devletleri ile birlikte hareket ederek Osmanlı'ya karşı savaş ilan etmiştir.
Kısaca Osmanlı savaşa Almanya tarafından itilmiştir. Ardından İtilaf Devletleri Rusya'ya askeri destek sağlamak amacıyla boğazlardan geçme planlarını devreye koymuşlardır. Bu plan kapsamında 1915 yılının ilk günlerinde Çanakkale'ye ulaşan İtilaf Devletleri, 'Hasta Adam' dedikleri Osmanlı'ya karşı kesin gördükleri zafer yerine hiç beklemedikleri bir biçimde yenilgiye uğramışlardır.
Gözlerinde küçülttükleri Osmanlı Devleti'nin şehit olmayı şeref sayan kahraman Mehmetçiği, Büyük Türk Atatürk'ün önderliği sayesinde bir anda devleşmiş, tek yürek olmuş ve düşmana unutmayacağı bir ders vermiştir. Donanmasının büyük bölümünü kaybeden İtilaf Devletleri bu sefer karadan saldırıya yeltenmiş, birçok cephede düşman askerleri daha karaya ayak bile basamadan ölmüşlerdir. İki taraf için en büyük kayıp Mayıs 1915 ayında yapılan Anzak çıkarması sırasında olmuştur.
Hem Gelibolu yarım adası, hem de Çanakkale'de Türkler güçlü bir savunma yapmıştı ki, hem silah hem de asker sayısı olarak kendilerinden kat kat fazla düşman ordularını darmadağın etmişlerdir. Gerçekleşen zaferin ardından Çanakkale için "Çanakkale Geçilmez" sözü tarihe geçti. İtilaf Devletleri Çanakkale'nin geçilmez olduğunu anladılar ve utanç içinde geri çekilmek zorunda kaldılar.
Gazi Mustafa Kemal noktayı koyuyor:
Mustafa Kemal'in 10 Ağustos 1915 günü Conk Bayırı'nda yaptığı ani baskın sonucunda Arıburun ve Seddülbahir cephelerindeki düşman güçlerinin tüm zafer hayallerinin sona ermesi ile 24 Eylül 1915 tarihinde İngiliz Harbiye Nazırı Lord Kitchener'in şifreli bir mesajı ile Çanakkale Cephesinden çekilme kararı alınır.
Düşman güçleri de 20 Aralık 1915 tarihinde Arıburun ve Anafartalar Cephesini, 9 Ocak 1916 tarihinde de Seddülbahir Cephesini terk ederler ve 213 bin 882 Türk, 47 bin Fransız, 205 bin İngiliz/Hintli/Avustralyalı, Yeni Zelandalı (Anzak) / Senegalli kayıpla noktalanan dünyanın en büyük savaşı olarak tarihe geçer. İşgalcilerin zafer hayali mendilde kaldı Tarihin en önemli savaşlarından Çanakkale Savaşı için İngiltere'nin bastırdığı ipek hatıra mendili, savaşın önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Gelibolu çıkarması öncesi bastırılan İngiliz savaş gemilerinin Çanakkale'yi geçerek İstanbul'a ulaşması resmedilen mendilin bir köşesinde ise İstanbul'da göndere çekilmesi planlanan sömürge bayrağı yer alıyor.
İngilizler, savaş hazırlıkları çerçevesinde İstanbul'u kesin alacaklarını düşünerek bu hatıra mendilini hazırlamışlar. Mendil üzerinde Çanakkale Boğazı ve Marmara Denizi içindeki harekat planları, gemilerin konumları işaretlenmiş. Mendilde gemilerin Marmara'ya geçtiği varsayılmış. Hatta o kadar zaferden eminler ve kendilerine güveniyorlar ki mendilin bir kenarına İstanbul'a girdiklerinde göndere çekecekleri bayrağı dahi resmetmişler. Milletler Topluluğu bayrağı ve ay yıldızı bir araya getiren bu tasarımın üzerinde 'eclipse of star crescent' yani 'hilal ve yıldızın tutulması' yazıyor. Mendilin diğer köşelerinde ise diğer sömürge devletler Yeni Zelanda, Avustralya ve kendi kuvvetlerine ait bayraklar resmedilmiş.
Atatürk'ün anılarında Çanakkale Destanı
Mustafa Kemal komutasındaki Çanakkale zaferini, ağzında Allah lafızı ve Kelime-i Şehadet getire getire savaşan Türk ordusu kazanmıştır.Mustafa Kemal, Çanakkale'de - Anafartalar'da, Conk Bayrırı'nda, Arıburnu'nda Türk askeri'nin yaşadıklarını şöyle anlatmıştır:
"Ölenleri görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, hiç ufak bir fütur dahi göstermiyor, sarsılmak yok. Okuma bilenler ellerinde Kur'an-ı Kerim, cennete girmeye hazırlanıyor. Bilmeyenler Kelime-i Şehadet çekerek yürüyorlar. Bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gören şayan-i hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale muharebesini kazandıran bu yüksek ruhtur."
(M. K. Atatürk, Anafartalar Hatıraları, sayfa 24.)
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder