Alfabetik - (B)
• Egemenlik, kayıtsız şartsız ulusundur. `
“SESSİZ, DURGUN BAŞI EĞİK KALMAYINIZ UYANINIZ MİLLİ BAĞIMSIZLIĞIMIZI ÇİĞNİYORLAR HAKLARINIZI SAVUNMAK İÇİN BİRLEŞİNİZ DÜŞMANIN KARŞISINA DİKİLİNİZ. SESİNİZİ DUYURUNUZ, BÜTÜN DÜNYAYA; “BEN TÜRKÜM BAĞIMSIZLIK BANA ATALARIMINDAN MİRAS KALDI, ONU SANA VERMEM” DİYE HAYKIRINIZ" Gazi̇ Mustafa Kemal Atatürk Mayis–1919 havza
• Ulusal egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, mahvolur.
• İnsaf ve merhamet dilenmekle millet işleri görülemez; millet ve devletin şeref ve bağımsızlığı elde edilemez, insaf ve merhamet dilenmek gibi bir kural yoktur. Türk milleti ve Türkiye'nin çocukları, bunu bir an akıldan çıkarmamalıdır.
• Bağımsızlık, uğruna ölmesini bilen toplumların hakkıdır.
• Dünyada ve dünya milletleri arasında sükun, huzur ve iyi geçim olmazsa, bir millet kendisi için ne yaparsa yapsın, huzurdan mahrumdur.
• Türkiye'nin güvenini amaç edinen, hiçbir başka ulusun aleyhinde olmayan bir barış yolu, her zaman bizim ilkemiz olacaktır.
• Biz Türkler, tarih boyunca hürriyet ve istiklal timsali olmuş bir milletiz.
• Tam bağımsızlık denildiği zaman, doğal, siyasal, mali, adli, askeri, kültürel ve her alanda tam bağımsızlık anlaşılır.
• Bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık karşısında uşak olmaktan kurtulamaz.
• Bilelim ki, milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlerin avıdır.
• Ulusun bağımsızlığını, yine ulusun kesin kararı ve direnişi kurtaracaktır.
• Ben yaşayabilmek için, kesin olarak bağımsız bir ulusun evladı kalmalıyım. Bu yüzden ulusal bağımsızlık bence bir hayat sorunudur.
• Ya istiklal, ya ölüm!
• Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
• Tam bağımsızlık, ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür. (1922)
• Biz bağımsızlık istiyoruz dediğimiz zaman, tam bağımsızlık istediğimizi herkesin anlaması gerekir. (1923)
• Bu günkü çabamızın amacı, tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın tamamı ise ancak ekonomik bağımsızlık ile mümkündür. Bir devletin maliyesi bağımsız olmayınca, o devletin bütün yaşamsal kuruluşlarında bağımsızlık felç olmuştur. Çünkü devletin her organı, ancak parasal (mali) kuvvet ile yaşar. Mart 1922 TBMM.
• Tam Bağımsızlık: Atatürk’e göre asıl olan Türk ulusunun onurlu bir biçimde yaşamasıdır. Bu da ancak tam bağımsızlıkla mümkün olabilmektedir. Yabancı bir devletin koruma ve desteğini kabul etmek, bağımsızlıktan yoksun olmak demek, diğer devletler karşısında uşak durumuna düşmek demektir. Türk’ün onuru, kişiliği ve yetenekleri çok yüksektir, büyüktür. Böyle bir ulus esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir. Bundan dolayı Atatürk’ün cumhuriyetçiliğinde “ya bağımsızlık, ya ölüm” temel ilkedir.
• Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.
• Ben yapabilmek için mutlaka özgür bir ulusun çocuğu kalmalıyım. O halde, ya özgürlük ya ölüm!
• Ne kadar zengin ve gelişmiş olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık karşısında uşak olmak katından yüksek bir işleme uygun sayılamaz.
• Türkiye halkı asırlardan beri hür ve bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı hayatın şartı kabul etmiş bir ulusun kahraman çocuklarıdır. Bu ulus bağımlı yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır. ( 1922, İzmit) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 38) 18.02.1922 Claude Farrere ile Çay Ziyafetinde.
• Tam bağımsızlık ancak ekonomik bağımsızlık ile mümkündür. (1922, Ankara) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. I, Ankara, 1997, s. 243)
• Bu millet, ekonomik bağımsızlığını elde ederse o kadar kuvvetli temel üzerinde yerleşmiş ve ilerlemeye başlamış olacaktır ve artık bunu yerinden kımıldatmak mümkün olmayacaktır. İşte düşmanlarımızın, hakiki düşmanlarımızın bir türlü rıza göstermedikleri budur. (1923, İzmir) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 114)
• Ulusumun bağımsızlığı yolunda canımı vermek, benim için vicdan ve namus borcu olsun(1923) (Mustafa Kemal’den Atatürk’e, Kültür Bakanlığı Yayını Cilt I, s. 158)
• Temel ilke, Türk ulusunun haysiyetli ve onurlu bir ulus olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam bağımsızlığa sahip olmakla gerçekleştirilebilir. Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık dünyası karşısında uşak olmak katından yüksek bir işleme yaraşmaz...
• Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakınız! Bugün, günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan, bütün doğu milletlerinin de uyanışını öyle görüyorum. Bağımsızlık ve özgürlüğüne kavuşacak daha çok kardeş millet vardır. Onların yeniden doğuşları, şüphesiz ki ilerlemeye ve refaha yönelmiş olarak gerçekleşecektir. Bu milletler, bütün güçlüklere ve bütün engellere rağmen, bunları yenecekler ve kendilerini bekleyen geleceğe ulaşacaklardır. Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerlerini, milletler arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir uyum ve işbirliği çağı alacaktır.1933 (Dünya gazetesi, 20. 12. 1954)
• TANZİMAT'tan sonra ecnebi sermayesi memlekette ayrıcalıklı bir yere sahip oldu... Denilebilir ki, DEVLET ve hükümet ECNEBİ SERMAYESİNİN JANDARMALIĞI'ndan başka bir şey yapmamıştır... Artık TÜRKİYE buna muvafakat edemez!.. Burası TUTSAKLAR ÜLKESİ yapılamaz!.. (7.2.1923 İzmir İktisat Kongresi)
.
• Egemenlik, kayıtsız şartsız ulusundur. `
“SESSİZ, DURGUN BAŞI EĞİK KALMAYINIZ UYANINIZ MİLLİ BAĞIMSIZLIĞIMIZI ÇİĞNİYORLAR HAKLARINIZI SAVUNMAK İÇİN BİRLEŞİNİZ DÜŞMANIN KARŞISINA DİKİLİNİZ. SESİNİZİ DUYURUNUZ, BÜTÜN DÜNYAYA; “BEN TÜRKÜM BAĞIMSIZLIK BANA ATALARIMINDAN MİRAS KALDI, ONU SANA VERMEM” DİYE HAYKIRINIZ" Gazi̇ Mustafa Kemal Atatürk Mayis–1919 havza
• İnsaf ve merhamet dilenmekle millet işleri görülemez; millet ve devletin şeref ve bağımsızlığı elde edilemez, insaf ve merhamet dilenmek gibi bir kural yoktur. Türk milleti ve Türkiye'nin çocukları, bunu bir an akıldan çıkarmamalıdır.
• Bağımsızlık, uğruna ölmesini bilen toplumların hakkıdır.
• Dünyada ve dünya milletleri arasında sükun, huzur ve iyi geçim olmazsa, bir millet kendisi için ne yaparsa yapsın, huzurdan mahrumdur.
• Türkiye'nin güvenini amaç edinen, hiçbir başka ulusun aleyhinde olmayan bir barış yolu, her zaman bizim ilkemiz olacaktır.
• Biz Türkler, tarih boyunca hürriyet ve istiklal timsali olmuş bir milletiz.
• Tam bağımsızlık denildiği zaman, doğal, siyasal, mali, adli, askeri, kültürel ve her alanda tam bağımsızlık anlaşılır.
• Bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık karşısında uşak olmaktan kurtulamaz.
• Bilelim ki, milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlerin avıdır.
• Ulusun bağımsızlığını, yine ulusun kesin kararı ve direnişi kurtaracaktır.
• Ben yaşayabilmek için, kesin olarak bağımsız bir ulusun evladı kalmalıyım. Bu yüzden ulusal bağımsızlık bence bir hayat sorunudur.
• Ya istiklal, ya ölüm!
• Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
• Tam bağımsızlık, ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür. (1922)
• Biz bağımsızlık istiyoruz dediğimiz zaman, tam bağımsızlık istediğimizi herkesin anlaması gerekir. (1923)
• Bu günkü çabamızın amacı, tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın tamamı ise ancak ekonomik bağımsızlık ile mümkündür. Bir devletin maliyesi bağımsız olmayınca, o devletin bütün yaşamsal kuruluşlarında bağımsızlık felç olmuştur. Çünkü devletin her organı, ancak parasal (mali) kuvvet ile yaşar. Mart 1922 TBMM.
• Tam Bağımsızlık: Atatürk’e göre asıl olan Türk ulusunun onurlu bir biçimde yaşamasıdır. Bu da ancak tam bağımsızlıkla mümkün olabilmektedir. Yabancı bir devletin koruma ve desteğini kabul etmek, bağımsızlıktan yoksun olmak demek, diğer devletler karşısında uşak durumuna düşmek demektir. Türk’ün onuru, kişiliği ve yetenekleri çok yüksektir, büyüktür. Böyle bir ulus esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir. Bundan dolayı Atatürk’ün cumhuriyetçiliğinde “ya bağımsızlık, ya ölüm” temel ilkedir.
• Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.
• Ben yapabilmek için mutlaka özgür bir ulusun çocuğu kalmalıyım. O halde, ya özgürlük ya ölüm!
• Ne kadar zengin ve gelişmiş olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık karşısında uşak olmak katından yüksek bir işleme uygun sayılamaz.
• Türkiye halkı asırlardan beri hür ve bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı hayatın şartı kabul etmiş bir ulusun kahraman çocuklarıdır. Bu ulus bağımlı yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır. ( 1922, İzmit) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 38) 18.02.1922 Claude Farrere ile Çay Ziyafetinde.
• Tam bağımsızlık ancak ekonomik bağımsızlık ile mümkündür. (1922, Ankara) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. I, Ankara, 1997, s. 243)
• Bu millet, ekonomik bağımsızlığını elde ederse o kadar kuvvetli temel üzerinde yerleşmiş ve ilerlemeye başlamış olacaktır ve artık bunu yerinden kımıldatmak mümkün olmayacaktır. İşte düşmanlarımızın, hakiki düşmanlarımızın bir türlü rıza göstermedikleri budur. (1923, İzmir) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 114)
• Ulusumun bağımsızlığı yolunda canımı vermek, benim için vicdan ve namus borcu olsun(1923) (Mustafa Kemal’den Atatürk’e, Kültür Bakanlığı Yayını Cilt I, s. 158)
• Temel ilke, Türk ulusunun haysiyetli ve onurlu bir ulus olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam bağımsızlığa sahip olmakla gerçekleştirilebilir. Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık dünyası karşısında uşak olmak katından yüksek bir işleme yaraşmaz...
• Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakınız! Bugün, günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan, bütün doğu milletlerinin de uyanışını öyle görüyorum. Bağımsızlık ve özgürlüğüne kavuşacak daha çok kardeş millet vardır. Onların yeniden doğuşları, şüphesiz ki ilerlemeye ve refaha yönelmiş olarak gerçekleşecektir. Bu milletler, bütün güçlüklere ve bütün engellere rağmen, bunları yenecekler ve kendilerini bekleyen geleceğe ulaşacaklardır. Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerlerini, milletler arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir uyum ve işbirliği çağı alacaktır.1933 (Dünya gazetesi, 20. 12. 1954)
• TANZİMAT'tan sonra ecnebi sermayesi memlekette ayrıcalıklı bir yere sahip oldu... Denilebilir ki, DEVLET ve hükümet ECNEBİ SERMAYESİNİN JANDARMALIĞI'ndan başka bir şey yapmamıştır... Artık TÜRKİYE buna muvafakat edemez!.. Burası TUTSAKLAR ÜLKESİ yapılamaz!.. (7.2.1923 İzmir İktisat Kongresi)
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder